Çelik ve boru sektörlerinde kavga kızıştı

1dk okuma

Erciyas: Limanlar ithal boruyla dolar

Haberin Devamı



ÇEBİD Başkanı Erciyas, “Anti damping vergisi iç piyasada boru fiyatlarını artırır. Koruma yok. Limanlar ithal boruyla dolar” dedi

Daha önce yüzde 9 gümrük vergisi getirilen yassı çelik ithalatında, 5 yerli üreticinin talebi üzerine şimdi de damping soruşturması açılması, çelik boru üreticilerini sektörün iki tarafını karşı karşıya getirdi. ÇEBİD Başkanı Ahmet Erciyas, “DİR’le tüm vergilerden muaf girdi ithalatıyla fiyatlarımız rakip pazarlarda düşük kalacak, bu kez bize karşı damping soruşturması açılabilecek. Olası bir anti damping vergisi iç piyasada boru fiyatlarını artıracak. Hiçbir koruma yok. Limanlarımız ithal boruyla dolacak. Bu, boru sanayiinde sonun başlangıcı olur” dedi. Yassı çelik üreticileri ise “boru üreticilerinin argümanlarının yanlış” olduğu görüşünde. TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, “Anlamakta güçlük çekiyoruz” diyor.

Çelik boru ile yassı çelik üreticileri arasındaki gümrük anlaşmazlığı, yassı çelik ithalatında anti damping soruşturması açılmasıyla yeni bir aşamaya taşındı. Çelik boru üreticilerine göre, eğer yüzde 9 gümrük vergisinin üzerine bir de anti damping vergisi gelirse, limanlar ithal boru ile dolacak, yerli çelik boru sektörünün sonu gelecek. Çelik Boru Üreticileri Derneği (ÇEBİD) Başkanı Ahmet Erciyas, “İthalatta halihazırda yüzde 9 gümrük vergisi uygulanıyor. Bu nedenle hammadde temininde sıkıntı yaşıyoruz. Kapasite doluluğu nedeniyle yerli üreticilerden mal temininde 2-3 aya varan gecikmeler yaşıyoruz. Hurdadan üretim yapanlar cevherden yapanlarla rekabet edemedikleri için imalatını sürdüremiyor. Daha fazla koruma için baskı yapıyorlar. Biz dampingli ithalata her zaman karşıyız. Ancak, gümrük vergisi uygulanıyorken bir de üstüne damping vergisi talep etmenin hiçbir haklı gerekçesi yok. Olası bir anti damping vergisi iç piyasada boru fiyatlarını artıracak ve ithalata hiçbir koruma olmadığı için limanlarımız ithal boruyla dolacak. Bu boru sanayiinin sonunun başlangıcı olur” dedi.

Yassı çelik üreticileri ise kapasite ve hammadde temini zorluğu gibi iddiaların yanlış olduğunu, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithalatın hiçbir gümrük vergisinden etkilenmeden yapılabildiğini, boru üreticilerinin itirazlarının haksız olduğunu savundu. Anti damping soruşturması, yerli 5 üreticinin talebi üzerine başlatıldı. Bu gelişme iki sektör arasındaki tartışmayı iyice alevlendirdi.

dunya.com'dan İbrahim Ekinci'nin haberine göre; ÇEBİD Başkanı Erciyas, “2014’te 4 milyon tonun üzerinde üretim gerçekleştiren çelik boru sektörü, üretimin yüzde 45’ini ihraç ederek 1.5 milyar dolar döviz girdisi sağladı. 2015 için daha yüksek hedefl er belirledik. Damping soruşturması endişe verici. Üretim ve ihracat hedefl erimiz risk altına girdi. Soruşturmaya konu ülkelerden yapılan ithalat, toplamın yüzde 88’ini oluşturuyor. Bu birçok sektörü yerli üreticilerden alım yapmaya mecbur bırakmak anlamına geliyor” diye konuştu.

‘Bize karşı da soruşturma açılır’

DİR kapsamında, ihracat için yurtdışından mal alan üreticilerin anti damping ve telafi edici vergilerden muaf olacağını, yurtdışından uygun fiyatlarla hammadde temininden dolayı ihracat fiyatlarının düşük olacağını belirten Erciyas, “Buna mukabil yurtiçinde hammadde maliyetleri yükseleceğinden iç piyasada çelik boru fiyatları yüksek olacak. Bu nedenle, ülkemiz boru ihracatına yönelik açılacak bir damping soruşturmasında anti damping vergisi ile karşı karşıya kalacağız. Bu ihracatımızda önemli bir düşüşe neden olur” dedi.

Çelik boru sektörünün 4.5 milyon ton yassı çelik kullandığını, bunun 3.2 milyon tonunu yurtiçinden aldığını, katma değerin yüzde 70’in üzerinde olduğunu belirten Erciyas, “Yassı çelik sektörü için aynı şeyi söylemenin mümkün olmadığını belirtti. Yassı çelik sektörünün yüzde 9 gümrük vergisinin dışında ilave anti damping vergisiyle korunmasının ekonomiye fayda sağlamayacağını ifade eden Erciyas, “Korumanın artırılması bu ürünü hammadde olarak kullanan boru, beyaz eşya, makine, kazan ve basınçlı kaplar, gemi ve yat, soğuk hadde ve galvanizleme, panel radyatör vb. birçok sektörün üretim maliyetlerini artıracak, rekabet gücünü azaltacak” dedi. Erciyas, son zamanlarda DİR’in sorgulanmasının da endişe verici olduğuna dikkat çekerek, “Eğer yassı çelik ürünleri ithalatına uygulanan gümrük vergisi Avrupa Birliği uygulamasına paralel olarak ‘0’ olsaydı sektörümüzün DİR kullanmasına gerek olmayacaktı. Şimdi DİR’i kullanmaktan başka çaremiz yok. DİR ile ilgili birtakım zorlaştırmalar getirilmesinin daha büyük olumsuz sonuçları olur” diye konuştu.

‘Boru üreticileri zarar görmez’

Boru üreticilerinin görüşlerini değerlendiren Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, “Damping vergisi gelse bile yerli çelik üreticisinin DİR kapsamında ithalat yapma imkanı var. DİR’le yapınca ne yüzde 9 gümrük vergisinden ne de gelebilecek anti damping vergisinden etkilenmiyorlar. Bu geçerli bir argüman değil” dedi. Aynı şekilde kapasite yetersizliğinin de geçerli olmadığını aktaran Yayan, “Kapasite ihtiyacın yüzde 40 üzerinde. Damping vergisinden ihracata bir zarar gelmeyecek ama yerli üretim korunacak. Daha mantıklı çözümler söylemek gerekir. Kategorik olarak karşı çıkmak rasyonel değil. DİR’i niye yok sayıyorlar. Anlamakta güçlük çekiyoruz. 10 yıl önce sadece Erdemir üretiyordu, 3 milyon yassı çelik kapasitesi vardı. Şimdi 18 milyon. 2014’te slabdan ham çelik üretimi 9.4 milyon ton. Kapasitenin yarısı kullanılmış. Bu yatırımları, bu kapasiteyi yok mu sayalım? Türkiye’de entegre bir üretim yapısı oluşmalı. Boru üreticileri yurtiçinden tedariğe soğuk bakıyor. Oysaki hükümet yerli girdiyi artırmaya çalışıyor” diye konuştu.

Soruşturma süreci devam ediyor

28 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğde, yerli üreticiler Erdemir, Tosçelik ve Çolakoğlu tarafından yapılan ve İsdemir ile HABAŞ tarafından desteklenen başvuruda, Çin, Fransa, Japonya, Romanya, Rusya, Slovakya ve Ukrayna menşeli sıcak haddelenmiş yassı çeliğin Türkiye’ye dampingli fiyatlarla ihraç edildiği ve bunun yerli üretime zarar verdiği iddiasıyla önlem alınması talep edildiği belirtilmişti. Tebliğin ‘Karar ve işlemler’ bölümünde şu ifadeler yer almıştı: “Yapılan inceleme sonucunda; başvurunun yeterli bilgi, belge ve delilleri içerdiği anlaşıldığından, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunca, ÇHC Fransa, Japonya, Romanya, Rusya, Slovakya ve Ukrayna menşeli söz konusu ürün için, yönetmeliğin 20’nci maddesi çerçevesinde damping soruşturması açılmasına karar verilmiştir.” Soruşturma süreci hâlen devam ediyor.

Haberle ilgili daha fazlası: